7 Aralık 2016 Çarşamba

"Ruh sıkıntısına iyi gelecekler" listesi

Bu akşam kitap kulübünde Lolita akşamıydı. Kitabı okumakta ne kadar zorlandıysam, duygularımı anlatmakta da o kadar zorlandım, hatta anlatmadım, anlatmamayı tercih ettim. Konuşmaktan ziyade yazarak kendini ifade edenlerden olduğum için belki de... Yok ya ondan değil normalde her toplantının gevezesi cıvıtanı olurum, bu defa düşüncelerimi toparlamakta zorlandım, lafı evirip çevirmenin manası yok.

Roman, hastalıklı bir ruhun bir çocuğa aşkıydı, bu kadar aslında. Nefis bir anlatım, harika tasvirler, aklında canlandırması bile içinin daralmasına sebep olurken okumadan edemiyorsun. Bu kadar. Nabokov, bir dahi. Lolita ise bir dahinin elinden çıkma bir şaheser. Kabul etmeyeceğiz de ne yapacağız? Okunmalıydı, okunurken anlatımın "mürekkep yalamış" damaklarda tat bıraktığı kabul edilmeliydi. Okundu, kabul edildi.
Biraz erken döndüm eve, Arca ayaklarına yapılan masajın ardından uyuyakaldı fakat kesintisiz öksürüğü yazıma eşlik ediyor ve ziyadesiyle can sıkıyor. Bu sesle uyumam mümkün değil, toplantı çıkışı ayak üstü sıcak şarap muhabbetinden canım çektiydi, bir bardak koyuverdim yamacıma.

"Ruh sıkıntısına iyi gelecekler" başlığı altında topladığım listemi önüme açtım:

Madde 1: Yılbaşı ağacını kur, Arca cücesi ile süsle => Hafta sonu kesin yapılacak! Noel kermesi beni havaya sokar dedim ama yok, kesmedi. En iyisi önümüzdeki dört ay boyunca salonumuzun baş köşesinde kurulacak ağacı bir an evvel süslemek. (Orta doğu ve balkanların ve hatta Avrupanın en uzun soluklu yılbaşı ağacı ikameti, cemre havaya düşünceye kadar bizim evde, bekleriz:P)

Madde 2: Türk dizisi izle => Gündemden ve ruh sıkıntısından kurtulmak için bire bir! Adayım belli : Cesur ve Güzel. Hiç öyle dizinin adında erkeğin adı var ama kadının adı yok, kadın güzel diye betimlenmiş şeklinde feminist yaklaşımlarla gelmeyesin, o dizi isminde Cesur da güzel de Kıvanç Tatlıtuğ abicim, Allah sevdiğine bağışlasın, ne güzel bir insan evladı kendisi. Hani Tuba kardeşimizi de pek beğenirim ama...

Madde 3: Kitap alışverişi => Kitap fuarı ertesi web sitelerinde şahane indirimler var ve ne derler bilirsiniz: Kitap her zaman iyi bir fikirdir (Paris miydi o? Neyse Paris'e gidemiyorsak okuruz biz de.)

Madde 4: İzin yapmak. => Aslında izinlerimi Arca'nın sömestr tatiline bırakacaktım ama "bana ait bir gün" konsepti de fena fikir değil. Bu öksürük böyle giderse, hastalık izni olacak ama neyse iyi düşünelim iyi olsun.

Madde 5: Çeşme'ye gitmek. Kış aylarında sayfiye bence şahane bir fikir., ya da bir ara bizimkiler yazlıktayken Özdere'ye mi kaçsam? Yıllardır kullanılmayan balkonu kapatma projesinde ilk akıllarına ben gelmişim, Yeliz burada açar birası kitabını okur demişler benim için...  Hiç olmadı, artık şu Teleferik'e Arca'yı götürsem mi ne yapsam? Maçka'daki kısacık teleferik seferine bayılan çocuk elbet bizimkine hasta olacak, ay hasta deme ya öksürüyor zaten!

Madde 6: Kitaplık düzenlemek. Dağınıklıktan değil, zevk olsun diye. Bence ben kütüphaneci olmalıymışım. İlkokulda sınıf başkanlığı yapmadığım seneler mutlaka kütüphanecilik kolunu seçerdim, Kitaplarla haşır neşir olayım ben, daha ne isterim:)

Madde 7: Yıkanmaktan (bu hafta ne zaman banyo yaptığımı hatırlamıyorum) makyaja, özbakıma önem vermek. Kokacağım yeminle! ayrıca aldığım paket paket makyaj pamuklarına, son kullanma tarihi geçmiş farlara verdiğim paralara yazık ki ne yazık!

Yılın son ayına hürmeten 2016'yı nasıl geçirdim muhasebesiyle, 2017 wish listimi de güncelleyebilirim ama dedim ya ruhum sıkılıyor, önce ruhu bir düzeltmeli. E, var mı listeye ek yapacak?

8 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

İzlemediysen şayet "This Is Us" adlı diziyi öneririm, henüz 1. sezon 8. bölüm tamamlandı. Eminim seversin. Ben de aynı Arca gibi öksürüyorum, geçer diye bekledim ama giderek cozutuyor, yarın doktora gideceğim. Arca kuzusuna geçmiş olsun, sevgiler...

yeliz dedi ki...

Sana da çok geçmiş olsun. bu yılın mikrobunda var bir şey ilker iki hafta öksürdü, daha yeni geçti:( diziyi kurcaladım bile teşekkürler:)

CEREN dedi ki...

Yahu biz seninle ruh ikizi falan mıyız acaba diye düşünmeye başladım artık :)Ne zaman daralıp,bunalsam bir bakıyorum sen beni yazmışsın..Normalde her gün çok hafif,belli belirsiz de olsa makyaj yapan bir kadınım, şu 1 haftadır yüzümü bile yıkamayacağım neredeyse..Saçımı taramaya mecalim yok sanki..Bunda benim hasta olmam,peşine oğlanın ateşlenip 3 gün okula gitmemesinin de etkisi çok büyük tabii biliyorum ama daraldım..Ne ev,ne saç-baş hiçbir şey umurumda değil, öyle paçoz paçoz işe gidip geliyorum ve ben de ruhuma iyi gelecek bir şeyler arıyorum..İlk aksiyonum bu Cumartesi sabahı kitabımı alıp sahile gitmek ve bir kafeye oturup çay içip kitap okumak olacak,tek başıma..Sadece dalga sesleri eşliğinde..

Adsız dedi ki...

Umarım, hepsini, en azından çoğunu gerçekleştirirsin. Teleferik kapalı olabilir, tel. etmeden gitmeyin. tel: 282 29 04. Bir de hafta sonları çok kalabalık oluyor. hafta içi sakin
Çenebaz

Julide dedi ki...

Kış aylarında sayfiye.
Teleferik Bergama'da da var. Beklerim.

dlkgzr dedi ki...

bir şey itiraf edeyim mi .... kitap klubunuzu kıskanıyorum .....

mihenk dedi ki...

Vapur yolculuğu
Kızlar arasında pijama partisi
Hamam-sauna-kese ve üstüne buz gibi havuz
Balkon salıncağında uzanmak
Sahilde sabah yürüyüşü, ama şehirde değil, sayfiyede
Anneanne-babaanne evinde soba başında toplaşıp kestane-çay veya kızarmış ev ekmeği üstüne salça, pişi, peynir, kırma yeşil zeytin, çay (ay şimdi bayılıcam, mmmmhhhhhhh)
Sabah biraz erken uyanıp sıcacık evlat yatağına sokulup kokusunu içine çekmek

Seda dedi ki...

west world izle yelizcim:)