22 Temmuz 2014 Salı

Kokmayın kardeşim! Sabahın köründe kokmayın!

Toplum tarafından kabul görüldüğü şekliyle bakımsızlığa lafım yok.

Bakınız gençler, bakımsızlık konusundaki genel geçer kriter, açık ayakkabıya ojeli parmak, yaz sıcağında bir kalıp makyaj, kılsız kol, fönlü kafadır. O parmaklar pislik içinde olabilir ama hayır ojeli olacak. Sıcaktan rimelin akabilir ama o fondöten sürülecek, kıl mevzusuna girmeyeceğim, ama o kafa üç gündür yıkanmıyor bile olsa fönlü olacak. Budur yani…

Biraz daha abartıp giyim kuşama girersen, benim takım elbisemle kombinleyerek sırtıma taktığım laptop çantam bile kimine göre banal görülebilir. “Iyy Avrupa görmedin mi bacım sen?! Orada kadınlı erkekli takım elbiseli tipler sırtlarında çantalarıyla işe gidip geliyor”, demem, ezikemem, açıklama filan yapmam. Ben takarım, rahatıma bakarım. Laf aramızda harbi rahat yav!

Sen bana bakma benim zaten bir günüm bir günüme denk değil. Bir gün spor ayakkabı ile işe giderim, bir gün kalem etek yüksek topuk ayakkabıyla. Bu ara favorim, her gün elbise altına sandalet, oh be püfür püfür… Makyaj filan da yapmıyorum, ne lan bu sıcakta!

Dediğim gibi senin makyajsız olman, ayağının çirkin olması filan umurumda bile değil!

Bakım ile ilgili tek kriterim temizlik. Evet arkadaş, temiz ol canımı ye! 

Hadi bütün gün vücuden çalışmışsındır, akşamları anlayabilirim, lafım yok ama...

Sabahın köründe de ter kokma, kokma birader! Ben oturur kitabımı güzel güzel okurken otobüste, koltuk altlarından burnuma doğru süzülen koku bulutunu çekmek zorunda mıyım! Zorunda mıyım lan!? (Bu arada otobüsler klimalı, otobüste terleme devri kapanalı çok oluyor. Muhalefet edene dalarım!)

Bana kimse “ay yıkanacak vakti olmamıştır” da demesin! Biz de terliyoruz, hele ben foşur foşur… Terlemek sağlıklıdır, lafım yok, ama kol altlarını yıka çık be kardeşim. Bir tane t-shirt’ün varsa üzerine giyecek (ki bu devirde bunu diyene inanmam, pazarda 5 TL’ye şahane t-shirtler var), sadece kol altlarını yıka, bak sabaha kurumuş olacak, geçirirsin sırtına. Kimse bana deodorant alacak parası yoktur demesin, almasın zaten deodorant dediğin boktan bir şey. 


Paketi 1,5 TL. Ben sürüyorum. Hem sağlıklı, terlemeye devam ediyorsun, yani seni terletmemek gibi bir derdi yok karbonatın. Sadece o milletin içini bayıltan kokuya maruz bırakmıyorsun kendini ve çevreni.

Bundan gayrı elimde karbonat paketleriyle bineceğim otobüse, metroya, kokana vereceğim! Aa bu ne ya!

Bak benim de ayaklarım kokuyor, hem de nasıl! Bana biri gelse dese ki "al kardeşim ayak kokusuna birebir, bunu kullan, ayakların kokmasın" vallahi allah razı olsun derim. Sahi var mı böyle doğal bir çözümü bu işin, allah seni inandırsın köpek ölüsü gibi, bıyyyy...



7 yorum:

GeCe dedi ki...

:)) e ayaklara da karbonat, karbonatla ovup yıka hem koku açısından hem de mantar vs sebep olan bakteriler açısından faydalı

Duygu dedi ki...

Yelizcim derler ki bu "isveç ayak sağlığı"nın losyonları varmış bu iş için, pek de işe yararmış. ben diyenlerin yalancısıyım. Denemekten de zarar gelmez. Akşamları doldur bi leğene su, koy içine losyonunu, al eline kitabını, ooh mis:)

Öykücü dedi ki...

Sıcak memleketlerin sıkıntısı bu.Bizim çay getiren çocuk çayı verip çıkıyor ama kokusu odada asılı kalıyor.

Otobüs, minibüs zaten buram buram bir de doktora, diş hekimine giderken bu kokuyla gidildiğini düşününce!



ahu dedi ki...

Yeliz, ayak kokusununda temel nedeni bakteriler özellikle bazı şuşları. Bir cilt hekiminee gidersen onlar bir çeşit uv lambayla bakıp uygun ilaçları veriyorlar . Bunlar genelde ayak banyosu için kullanılan bir tablet ve kremden oluşuyor. Eşimin problemini böyle çözmüştük biz:)

yeliz dedi ki...

@gece deneyeceğim teşekkürler

@duygucum araştırayım hemen tşkler:)

@hopelovefunetc bu nasıl isim yav:)))
off o da çok fena ya. bir yol yordamıyla söyleseniz, ciddi bir sorundur belki.

@ahucum bu aklıma yattı biraz, cidden bir bakteri sorunu olabilir. şu yukarıdaki çözümler işe yaramazsa bir doktora gideyim ben. sağ ol.

Sittirella dedi ki...

Yeliz sosyal medya üzerinden teşhis koyduğumuz günleri de gördüm ya, oldum ben :)))
Büyük ihtimalle bakteri/mantar sorunu olmalı. Plajda, mlajda, yalınayak gezilen her yerde o bakteriyi/mantarı taşıyan insanın bastığı yere bastıysan geçmiş olsun.
Ayakkabı alırken ayağında deniyorsan ve bu illeti taşıyan biri senden önce denemişse o ayakkabıyı, geçmiş olsun.
Evinize gelen misafirde varsa ve ayağını değdiği yere değdiysen, geçmiş olsun.
Engellemenin yolu ise, sağlıklıyken bakteri/mantar koruyucu ayak kremi veya spreyi kullanmak.
Bende bu sorun yok ama ofisteki bi' kaç arkadaşımın bu sorunla yaşadığını ve tedavisininde öyle antibiyotik kullanır gibi beş gün, bilemedin bi' hafta olmadığını, sabır ve ihtimam gerektirdiğini, bi' çok ayakkabından/çorabından vazgeçmek zorunda bile kalabileceğini biliyorum.
Amaaaaaa, evde yalın ayak dolaştığın halde eşinde, oğlunda, size gelip-giden arkadaşlarında bu problem yoksa bu ihtimal azalıyor.
Doktor randevunu üşenme-erteleme al lütfen :)
Bir de, Rossmann'a gidiyorsun, Rossmann'ın kendi markası olan FUSS WOHL serisinin ayak spreyini ve ayakkabı/bot spreyini alıyorsun (sudan ucuz valla, benim evde stok var resmen) her sabah çorabını giymeden temiz ayağına spreyi sıkıyorsun Her akşamüstü de eve girer girmez ayakkabı spreyinden o ayakkabına bi' tıs atıyorsun ne ayağın kokuyor ne ayakkabın. Terlemeyi tamamen engellemiyor ama bakteri üretimini neredeyse tamamen engelliyor ki kokunun sebebi de bu zaten. Dene lütfen, farkı göreceksin :)
Mektubuma burada son verirken, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden... :)))))

yeliz dedi ki...

Sittirellam, yav sen ne diyorsun millet maille psikologluk yapıyormuş bir de para alıyormuş, sosyal medya çalkalanıyor. Sen benim ayak kokuma bir öneride bulunmuşsun çok mu:))
allah razı olsun. evde benden beteri yok çok şükür ama doktor meselesini ihmal etmeyeceğim, zaten cilt doktoruna gitmem gerekiyor, bu ada aradan çıkar iyi olur.