25 Şubat 2014 Salı

milyonlar

Çocuğuz… Akhisar’a gidiyoruz, on beş tatilin eğlencesi. Gece geç yatmaların, erken yenen akşam yemeğinin ardından anneannemin uykuluk dediği gece soba üstünde ısıtılmış ekmek üstü salçaların zamanı… Şehrin merkezindeydi evleri. Parkın karşısı. Yeni öğrenmeye başladığımız İngilizcemizle Park Avenue derdik ablamla. Gün boyu anonslar duyulurdu caddede. “Kırmızı paltolu beş yaşlarında bir çocuk kaybolmuştur, annesi emniyete gelsin”dir, “bilmem kim eşrafından bilmem kim vefat etmiştir, cenazesi öğle namazını müteakip”… Sohbetlerimiz sık sık kesilirdi anonslarla biz de kulak kesilirdik.

Nereden aklına geldi dersen…


Dün gece instagramda Mustafa Seven isimli fotoğraf sanatçısının çalışmalarına dalmışım, ara sıra İlker’e gösteriyorum, vaayyy filan diyoruz. Sokak fotoğrafçılığının kitabını yazmış. Cidden yazmış bu arada, İnkilap yayınlarından çıkıyormuş… Neyse o anın fotoğrafını koydum instagrama, hani kendisini takip eden 600 bin kişiden biri değilse benim takipçilerim, tanısınlar istedim, twitter’a da bildirim gitmiş. Ben de gittim peşi sıra… AMANİN!!!

Tesadüf bu ya… twitter’ı bomba düşmüş halde buldum aynı dakikalarda.

İlker maç görüntülerini çiğdem çitleyerek izlemekteydi aynı dakikalarda…

“Koş Sevim hırsız geldi” şeklinde haberdar ettim kocamı. Açtık youtube’u. Çiğdem çitleyeceğiz madem beraber çitleyelim. Ay koltuklara sığamadık. Attık ipadi yere uzandık yüz üstü yan yana, açtık sesini, bir yandan çitliyoruz bir yandan birbirimize bakıp “hassss…” çekiyoruz. Ne diyelim, Allah çektirmesin.
Yan koltuğumda çiğdem çıtlayan kocam, evinde dizi izlemekte olan annem, penguenli kanalları haber almak umuduyla zaplayan babam… ve daha niceleri. Biliyorlar mı? Bilmiyorlar. Biz kendi kendimize mi gelin güvey oluyoruz sosyal medyada?

Gerçi kayıtları iddia diyerek bile olsa vermeyen penguenler, yalanlama açıklamasını vererek iyi duyurdular ama...

O an işte aklıma geldi. Akhisar’daki belediyenin anonsları. O an o ses kayıtlarını belediyelerin, camilerin hoparlörlerinden vermek istedim. İstedim ki, uyuyanlar uyansın, kulak kabartsın ahali, yav artık bir anlasın milyonlar…

O milyonlar sen değilsin vatandaşım, o milyonlar başka milyonlar, evde zor tutuluyorlar…


9 yorum:

Okuyanguzel dedi ki...

Ben de dinledim az önce. inanamiyorum halen istifa etmediğine. Bu kadar yüzsüzluk olmaz. Bir halk bu kadar aptal yerine konulamaz.

parıldayan çiçek dedi ki...

Selam, Akhisar sözünü okuyunca gözlerime inanamadım. Çünkü ben de Akhisar' lıyım. Bizim ev Lisenin oradaydı.sonra Reşatbey'e taşındık.Mart ayında bir Akhisar belki yaparım. En küçük kardeşim Akhisar'da .

CEREN dedi ki...

Her yerden denedim ama bir türlü açılmıyor ses kaydı, yazıya dökmüşler onu okudum, okurken bile sinirimden zıplıyordum,kimbilir dinlesem ne hale gelirim :(

yeliz dedi ki...

ben utandım yeminle

yeliz dedi ki...

annem akhisarlıdır. Kimsemiz kalmadı maalesef, sadece annemlerin kuzenleri ve onların çocukları. pek gidemiyoruz. En son zeytin zamanı gittik. çocukluğumun en güzel zamanları geçti akhisarda.

yeliz dedi ki...

Cerencim, bir gün gazetesi verdi tam metni. youtube'dan açılıyordu dün. tekrar dene istersen ara sıra kaldırıp tekrar koyuyorlarmış.

parıldayan çiçek dedi ki...

Anneniz kimlerden belkide aynı yaş grubuyuz.Nüfusu kalabalık.ben 1978 çıktım.Senede iki defa giderdim.Annemle babamı kaybettikten sonra daha az gider oldum.Eylül ayında gitmiştim. Blogtada yazdım.sevgiyle kalın.

Sittirella dedi ki...

Tahir Ün'den parka doğru giderkene... :)))

Adsız dedi ki...

İstanbul'da bi sürü bi sürü amcalar teyzeler cep telefonlarına indirip metroda vapurda deniz otobüsünde açıp bangır bangır dinletmiş millete! Akhisar anonsları kadar olmasa da bu da bişiydir! (Bu arada ben de Turgutlu, namı diğer Kasaba anonslarına çocukluktan aşinayım anne tarafından:) Bilge