24 Mayıs 2012 Perşembe

Makarnayı neden en güzel ben yapıyorum?

Çünkü Arca makarnayı sadece benim yaptığımı sanıyor:) Çorba, et, pilav, sulu yemek... Bunları hep Nadire abla yapıyor sabahtan ama makarna dediğin taze olcak.Bir de İlker'den isteyince bilmiyorum cevabını alıyor. Sonuç : Yeliz the makarna queen:)



Bu tabağı ve arkasından iki tabağı daha bitirmeden hemen önce feci bir yağmur başladı. İlker yok, geç gelecek. Arca ile makarnalarımızı yağmuru seyrederek yedik. Pek tabii ; neden şimşek çakıyor, neden gök gürlüyor, neden yağmur yağıyor soruları eşliğinde...

Arca an itibariyle tuvalet keyfi yapmakta.. Bense bu hafta her gece olduğu üzere yine dükkanı açacağım. İşlerim katiyen bitmiyor...

Ama önce madem başlıkla beklentiyi yükselttik, o halde gerçekten lezzetli makarnalarımın sırrını açıklayayım:
Kocaman bir tencere, bol su, tuz... bunlar zaten biliniyor. Makarna pişerken ayrı bir yerde sos hazırlanacak. Sarımsak illa ki olmalı, sonra bol domates, biber, fesleğen... Ha işin sırrı sosa makarnanın pişme suyundan katmakta... Bir de makarna fazla pişmesin, e mi? Hadi bakalım bon appétit :P

2 yorum:

Adsız dedi ki...

slm, zaten lezzetin super oldugunu goruntu belli ediyor, feslegen taze mi, kuru mu? bir de biber ne biberi? bu sos sayesinde ketcap kullanmayı bırakabiliriz gibi gorunuyor, ama ben dun dukana baslamıstım, bu bana yapılırmıydı Yeliz yaaa, sevgiler Defne

yeliz dedi ki...

Defnecim çok fena. Dukan olayı bana uymaz, hani karbonhidratlısı olsa başımın tacı:) Fesleğenin tazesi makbul ama evde kurusu vardı. Pişerken değil piştikten sonra koyuyorum. Biber de banner fotoğrafında kurumakta olan biberler var ya hah işte onların öğütülmüşü:)