19 Nisan 2012 Perşembe

Biri Arca’ya “anne-çocuk” sözünün önemini anlatmalı! Çok ciddiyim!

Bizim İlker’le çok önemli bir sözümüz vardı eskiden, “sevgili sözü”. Hani inandığın dinin kutsal kitabına el bassan bu kadar geçerli olmaz. Sevgili sözü verdin mi, dönüşü yok. Çok çok kötü bir şey! Öyle bir dırdır yaparım ki hayatından nefret edersin.

Çocukça değil mi? Olsun biz de çocuktuk eskiden.

Bunu Arca’ya anlattım. Ne kadar önemli olduğunu, verilen sözlerin mutlaka tutulması gerektiğini. “Anne-çocuk sözü” adını verdik bu söze. Çok önemli konularda “anne-çocuk sözü” verildi mi, tutulur.

Çarçur etmeyeceksin ama bu sözü, sadece çok çok gerektiğinde kullanacaksın ki anlamı olsun.

Mesela…
Bir gün birlikte rafları temizliyorduk, ocaktaki yemeğe bakıp döndüğümde Arca’nın elindeki bezle prizi temizlemekte olduğunu görünce çığlık attım.

(İç ses : Afferin Yeliz şahanesin! İlgi çekmenin bir yolunu öğrettin az önce çocuğa!)

Hemen toparlandım! O gün prizlere dokunulmaması gerektiğini anlattım, anne-çocuk sözü verdik birbirimize. Harika, içim rahat.

(İç ses : Salaksın Yeliz, ciddi anlamda salaksın! Ne sanıyorsun el kadar bebe, senin yirmilik erkek arkadaşın mı, dırdırını çekmemek için bilmem ne sözüne riayet edecek! )

Nitekim tutmamış sözü eşek herif! Nadire abladan aldım havadisleri. Üç buçuk atıyorum. Priz lan bu! Allah korusun. Tek dayanağım, “anne-çocuk sözü” de fos çıktı! Ne pok yiyeceğim, affedersin!

Tamam, priz koruyucuları hayatımıza geri dönüyor, hemen İlker’e talimatı verdim ama çözüm değil, biliyorum. Ne yapar ne eder, tornavida sokar, matkap sokar, bir şekilde o koruyucuları hayatımızdan çıkarır cüce!

Hani ilgi çekmek de değil sanırım, çünkü Nadire ablanın iddiası başka, o meraktan olduğunu düşünüyor.

Hadi bu ara yeni peyda olan o bir şeyleri bir yerlerine sokma ve ne olacak diye merak etme hadisesine "bırakalım merakını yensin" diyebiliriz. En kötü ne olabilir, alır götürürsün acile, doktor çıkarır, bir daha sokmayı yemez totosu küçük beyin.

(evet bizim oğlan manyak! bu ara fındığı burnuna, boya kalemini kulağına, bezelyeyi burnuna, küçük oyuncak parçalarını ağzına… sokuyor.)

Ama priz öyle değil be kardeşim!

220 volt yemesinden başka merakını yenmesinin bir yolu var mı?

Ne anlatacağım ben bu velede? Çok acayip tırsıyorum, tehlikeli yav! Hayati tehlikeyi nasıl anlatacağım?

(Bu arada kendi kendime konuşmuyorum, ciddi soruyorum, ciddiyetle cevap verilmesini arzu ediyorum)

Ya da biri nolur Arca’ya “anne-çocuk” sözünün önemini anlatsın, ciddiyim ya, nasıl çözülecek bak bütün dertlerimiz! Söz verdin mi tut, kardeşim allah allah!!!

Büyüdükçe dertleri de büyüyor diyenlere hak veriyorum artık, o emdi, zıçtı, uyudu, uyumadı günleri ne kadar masummuş... O günlerden bir uyuyan Arca fotoğrafı, 5 aylık bile değil henüz...


Bu arada fark ettim ki, Arca'nın bir dünya "uyuyan" fotoğrafı var. Büyüdüğünde "annem bir de uyanıkken çekseydin" diye sitem edecek garibim. Uyuyan çocuk f.etişistiyim ben yeminlen!

19 yorum:

bir kum tanesi dedi ki...

çok tatlı ya:))Valla meraktan herşeyi yapıyorlar.Dur yapma demek daha çok meraklandırıyor.Tehlikeli şeyleri ortadan kaldırmak gerekli.Priz olayı çok tehlikeli Allah korusun

Gulcin dedi ki...

yeliz babam bizim kuzenler icin eve bir aparat taktirmisti sigortaya. herhangi bir kacak halinde ya da pirize bir sey sokarsan sigortalar/asfalyalar (hulya icin :)) atiyordu bizim evde. Boyle sigorta kutusuna takilan bir seydi. Ama ne bilmiyorum elektrikciler bilir diye dusundum ama sorsaniz mi bir acaba? hala var mi bizde bilmiyorum zira o bebekler essek kadar oldu zaten elektrik tesisati da degisti ama oyle bir seydi iste. Cok tehlikeli haklisin ya :(

yeliz dedi ki...

evet kum tanesi, yapma deyince daha çok hoşuna gidiyor.

gülçin bunu araştıracağım, teşekkürler.

Fikriye Filtresiz dedi ki...

ben direk "ölürsün" diyorum, mesele kapanıyor:

ada yemek yerken gülme boğazına kaçar ölürsün,
ocağa yaklaşma yanar ölürsün,
rögar kapağına basma düşer ölürsün...

derken derken çocuk ölüm-fobik oldu ama çok şükür kendini çok güzel sakınıyor, hatta bugün yağmur yağdı diye tin tin yürüyor, ayağı kayar da düşer ölür korkusuyla:)

napiimm annelik her zaman iki ucu boklu değneğin bir ucunu tercih etmek değil midir?!

yeliz dedi ki...

ben onu denedim reyhancım. ama şu anda ölmenin ne olduğunu tam bilmediği için sanırım bunu da merak ediyor. ölümün ne olduğunu mu anlatsam acaba?

Fikriye Filtresiz dedi ki...

Tabi anlat yani tabi toğrağa girmek solucanlar tarafından yenmek falan gbi değil de:)) anneni babanı bir daha görememek bir daha hiç gözlerini açamamak koşamamak gibi, ay yazarken bile içim bi tuhaf oldu, allllahım sen esirge yarabbim!!!!!!!!!!!!!!

kuzunun annesi dedi ki...

Ay o kolları ısırasım geldi , tosun paşaymış buuuu

Fatma dedi ki...

Oh sereserpe yatmış ne güzel ben hala fotoğraftayım bu arada:)
Diğer mesele için bir çözüm önerim yok:(

Nil dedi ki...

en mantıklısı Gülçin in de dediği gibi sigortayı attırmak. Ama yine bir miktar elektriğe maruz kalıyor sanırım.

Apple tree dedi ki...

İsin zor gercekten arkadasım, iki mühendisin cocuğu nede olsa Arca. Mantıklı bir açıklama isteyebilir :)). TÜBİTAK yayınlarına göz attım uygun bir kitap göremedim. Belki ilgisini başka birşeye yöneltmek ise yarar.

laleninbahcesi dedi ki...

Yeliz hemen acilen halletmen gereken bir konu bu... Tehlikeli çok.Biz de Cancan'la çok uğraştık bu konuda artık ellemiyor.Dilim taş altına:)
Valla kolay gelsin.

İpek dedi ki...

Bahsettiğiniz sigortanın adı adam koruma rölesi.

tijen miriam dedi ki...

ben bu anne-cocuk sozunu cok tuttum ama.valla bide ben deneyeyim bakalim bizim ufakliga.tutarmi tutar :)prizler cok tehlikeli,burda priz koruyucular alarmli,yani soyle cocuk hala gidip priz koruyucuyu elliyorsa araba alarmi gibi bir ses cikiyor ve bir olcude cocuklar ustunde tekrar ellememeleri icin yaptirim olusturulmaya calisiliyor ama bizimkinde ters tepmisti,sirf o sesi dinlemek icin ellemeye basladi bu sefer:)anne -cocuk sozunu bir denicem..

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

o priz koruyucular hemen çıkıyor yerinden. biz de japonla yapıştırmıştık bebekken. bu arada tuna da cok prizci. metal birşey sokmadıgı surece tehlike yok dedi bizim evdeki miyendis.

ayak izleri-sevgi dedi ki...

nasıl da tombiş bir bebekmiş.. allahım çok şeker..
valla bu inatlaşma ve merak konusunda bende seninle aynı durumdayım.. çözümü bilenler varsa yazsın..

GeCe dedi ki...

ben denemedim ama bu durumda kontrol kalemi ile anlatırdım diye düşünürdüm hep. hani prize sokunca ışık yanıyor ya bunu gösterip bak ışık yandı alev aldı parmagını da sokarsan yanar gibi açıklanabilir

GeCe dedi ki...

bu arada yorumlarda metal sokulmazsa sorun yok denmiş ama şahsen biliyorum yeğenim çok ufakken(emekliyordu daha) başına geldi ve parmağı kemik çıkana kadar yanmıştı hala izi durur çok korkunçtu bir de elektriğe maruz kalmış ve baylmıstı öldü diye çok korkmus ablam oyle yatar görünce allah korusun çok riskli

xeyno dedi ki...

cok masrafli ama guvenli bir yontem, prizleri yukari aldirmak olabilir. bizim asagida ama neredeyse butun prislerin onune bir seyler koyup sakliyorum kendimce. ama bence en iyi yontem nine yontemi, sur aci biberi yaksin bak bir daha aslaaaa

asli@b dedi ki...

Merhabalar,
Biz eve geçerken tüm prizleri çocuk korumalı almıştık -kapalı değil kastım, aynı anda 2 ucunu da itmeden çalışmıyor- dolayısıyla çocuğun kendine zarar verme olasılığı çok düşük. Hem de açık kaldığı için, çocukta kurcalayıp açma gibi heves de uyandırmıyor. Priz başına 50 kuruş/1 ytl gibi bir fark yaratıyordu biz alırken. Ama tabii ki biz de hala tüm prizler için uyarıda bulunmaya, çok tehlikeli demeye devam ediyoruz, evde sıkıntı olmayabilir ama gördüğü diğer yerlerde problem olmaması için.