27 Aralık 2011 Salı

"Tevazu, kişinin kendisini anlamadığını kabul etmesidir."


Hafta sonu kitabın biteceğini biliyordum. Hani bazı kitaplar vardır, bitmesin istersin, bitişini ertelersin. Pazar Arca uyuduktan hemen sonra uyuyakalmışım, her yerim ağrıyordu. Bir pazara gitmek bir insanı bu kadar mı yorar kardeşim! Ama böyleyimdir ben, hafiften depresyondaysam, uyku paklar beni. Tam dalacakken telefon çaldı, uyku açıldı.
Köfteli çorba ayini ile üzerimdeki ufuneti, içimdeki şeytanı çıkardım. Yemek yapmak terapidir, bunu bilir bunu söylerim. Terbiyeyi tencereye katarken sinirim de terbiye olmuştu, geriye sadece gözyaşlarım kalmıştı. O da Mino'nun Siyah Gülü'ne eşlik etti, aktı gitti.
 
Sonu evlat acılarıyla yoğrulmuş bir trajediydi, ağlattı. Arca’ya gidip sarıldım bol bol, zırlayarak, öğle uykusunu böldüm diye tepikledi it beni. Alacağı olsun! Tam da anne-bebe romantizmi yaşayacak, birbirimize sarılıp keyif yapacaktık.

Ben kitapların altını çizmem, fosforlu kalemlerle not düşmem. Zaten bu salaklığım yüzünden sonradan sırf o hatırlamak istediğim kısım için çokça tekrardan kitap okudum ben! Neyse yine çizmedim ama bir sayfayı kıvırdım. O sayfa hep kıvrık kalacak, hatırlanmak için, dönüp dönüp okumak için…

"..İnsan kendi yaptığı işleri beğenmeye başlayınca insan olmaktan çıkıyor. Üstüne bir büyüklük hali geliyor... sevgi duymak ayrıdır. Yani yaptığın işle muhabbetin olacak ama muhabbette ifrata kaçmayacaksın... En zor şey insanın kendi yaptıklarını beğenmemesidir. Hiçbir zaman iyi bir resimci olamayacağımı anladığımda çok rahatladım ve işte o zaman kendi renklerimi boyamaya başladım. Tevazu bir gösteriş ya da hayatımızdaki küçük bir ayrıntı değildir. Kişinin kendisini anlamadığını kabul etmesidir. Kendini anlayanlara gelince ... onlara inanma..."

Bir de bazı eşyalar ölmüyor diyor. Bıraktığın yerde bulmayı eskiler iyi başarıyor. Sen ben iki senede bir evimizin bir tarafını, eşyasını değiştireduralım, anneannemin oturma odasındaki konsolu aç bak hala benim otuz sene önce oynadığım düğme kesesi oradadır. Ne oyunlar kurardım, ne güzel bir dünya yaratırdım kendime. Eskidi ama hiç ölmedi o düğme kesesi.

Kitabı muhakkak anneme vermeli, mutlaka okutmalı. Bizim oralarda geçiyor sanki bağlarda. Kuru üzümün güneşle meşk edip ballandığında çıkardığı kokuyu duyuyorsun satır aralarında. Sonra yazarı Hüsnü Arkan, Ezgi'nin Günlüğü grubunun solisti, oradan tanıyoruz bu ismi. Bu kitabın anneme gidecek olmasının bir sebebi de bu! Ezgi'nin Günlüğünden ne zaman bir şarkı çalsa, annemin çok sevdiği aklıma düşer...

10 yorum:

Keşke Gerçek Olsa dedi ki...

Pazar günü elim gitti D&R da kitaba ,çok merak etmiştim ama almadım nedense.
Sayende akşam ilk işim D&R a uğramak olacak ;)

Leylak Dalı dedi ki...

Ah Yeliz bir de bizim gibi 80'li yıllarda öğrenci olsaydın, kitapta anlatılanları birebir yaşasaydın o zaman neler hissederdin tahmin edemiyorum. Kitabının sonunda CD var mıydı? Hüsnü Arkan'ın sesinden "Ah be abim, uzun abim" diyen şarkıyı dinledin mi? CDsizse kitabın youtubeden dinle mutlaka. Bu yıl içime bıçak gibi batan kitaplardan biri oldu bu. Az evvel idefixden Hüsnü Arkan'ın eski bir kitabını bulup sipariş ettim nasıl atlamışım yazarlığını kendime şaşarak.
Sevgiyle...

Deli Anne dedi ki...

Bir kitap daha mı bitti? Bana bu işin sırrını vermelisin:)

laleninbahcesi dedi ki...

Yeliz , hah Leylak Hatun da buradaymış, kitabı bana o armağan etti, elimdekini bitireyim onu okuyacağım sonra dağılmak için Maria Keyes okuyacağım:))

yeliz dedi ki...

Damla, mutlaka okumalısın, ben çok etkilendim. Yakın tarihimizi içiçe öykülerle öyle güzel anlatmış ki...

yeliz dedi ki...

Sevgili Leylak dalı, evet CD çıktı ve üst üste defalarca dinledim. Sizler gibi yaşamadık o yılları, bizler apolitik yetiştik. Ve o kadar uzağız ki yakın tarihimizden, bilinçli olarak uzaklaştırıldık. O acıları görmedik ama sizler gibi de mücadeleci olamadık. Ağlarken günümüz gençliğine de ağladım.

yeliz dedi ki...

Deli annem sende iki oğlan var bende bir. tamamen analitik bir olay:)

yeliz dedi ki...

Lale ablacım senin çok seveceğinden eminim. Sevgili Leylak dalı daha güzel bir armağan bulamazmış. CD de nefis mutlaka dinleyin.
sevgiler

BAYKUŞ GÖZÜYLE... dedi ki...

Ben de aldım sırasını bekliyor, müzik de çok güzel...
Siz de çok iyi bir tanıtım yapmışsınız,teşekürler..

Cigdem dedi ki...

son kitap postunun üstüne, kitapligini karistiriyordum, yav ben de bunu iki hafta önce kesfedip, okumustum bir solukta. ben de yedim bir vurgun:).