25 Kasım 2011 Cuma

Bu aralar...

Bu bloga çok gülüyorum. Aslında çok önemli bilgiler veriyor kendisi, lütfen dikkate alalım. Eğer evlenmemiş olsaydım muhtemelen bu blogu ben yazıyor olurdum. Şimdi işte veletti kocaydı antin kuntin işler peşindeyim ama Müjde gerçekten çok önemli bilgiler veriyor.

Eğer bu satırları okuyorsa, yorum ayarlarını pop up pencere olarak değiştirmesini rica ediyorum, zira puhahahhah şeklinde yorum bırakasım var teknik aksaklıklar izin vermiyor.

Bu aralar...

Bu büyüklükteki bir bardaktan buz gibi bira içesim var, Kordonda gün batımına karşı mümkünse kafa dengi bir şahıs ile. Mümkünse Arca mevzubahis olmasın. İşten güçten hayattan kitaplardan konuşalım.

Bu aralar...

Giysi, ayakkabı gibi masraflara hiç ilgim kalmadı. Hani sorsan "giyecek bir şeyim yok" bile demem. Çok anti feminen bir davranış biliyorum ama öyle.

Peki bu benim alışveriş güdümü törpülüyor mu? Bu aile bütçemize tasarruf olarak dönüyor mu? KATİYEN! Kendime yeni harcama kapıları buluyorum.

Batıdaki yeni trende uyuyorum, evime, üstüme başıma değil kişisel gelişimime harcama yapıyorum. Misal Idefix’te sanal kitap fuarı yapmışlar. Hiç kaçırmıyorum, oğlumun ve kendimin kişisel gelişimi için kucak dolusu para harcıyorum, vicdanım son derece rahat!

(Bu arada cidden rahat zira kitaplar 30-35% civarı indirimde, internetten kitap alışverişi yapanların göz atmasını öneririm)

Daha önce bahsetmiştim, ben kitapları okudum mu dağıtırım diye, alıp alıp dağıtıyorum bir nevi kütüphane gibiyim. Kütüphane kültürü mizacımda var lakin imkanlar sınırlı. En son üniversitedeydim kütüphaneden yararlandığımda. Bu arada gerçekten bizim fakültenin kütüphanesi çok güzeldir, pek çok reklam filmi çekildi orada. Şimdi İzmir’de mesela Konakta bir şehir kütüphanesi var. Bilmiyorum, güncel eserler var mı, ya da bilsem ve üye olsam Konak’a yol hiç düşmüyor ki… Dertliyim kısacası. Arca’nın bu yaşta kütüphane kültürü edinmesini isterdim. Böylece kucak dolusu para vermekten de kurtulurdum:)

Bu aralar bu aralar diye bıkbıklıyorum asıl havadisi sona sakladım. Bayram tatilini de evde hasta geçirmenin akabinde bir gün olsun izin yapayım, ama sadece kendime vakit ayırayım, diye heves etmiştim. Arca’nın hastalıklarından işlerim de aksayınca bir türlü izin alamamıştım. Nihayet pazartesi günü izin aldım ve her şey yolunda giderse paralel evrende bir gün geçireceğim.

Liste bile yaptım. Liste o kadar uzun ki, gün yetecek mi bilmiyorum. Tüh be iki gün izin alaydım!

5 yorum:

Ben Arcadan konuşmdan dururmuyum söz veremem dedi ki...

Yeliz, orta bi yerde buluşalım diyorum mesela Bursa iyi mi?))

Adsız dedi ki...

bursaya gelirseniz beklerim sevgili yeliz mercan..

Adsız dedi ki...

bu arada ıdefixten kitap bakarken aklıma geldi geçenlerde küçük mücizeler dükkanımı tavsiye etmiştin? geçmiş postları taradım ama bulamadım? mercan

Evren dedi ki...

Paralel evren yok ama, evren var burada bir tane :P Buyur gel, hem kutuphane de var :) Tamam son kozumu kullanıyorum: 70 çeşit bira var burada, içme de yanında yat, hatta yanyana diz, yatak yapıp üzerinde yat :) Hahaha, sanırım benim de şu paralel evrene gitme zamanım gelmiş :P

yeliz dedi ki...

lale ablacım:)

mercan sağ olasın. küçük mucizeler dükkanı... pek softirik bir kitap bence hani pek doyurucu değil. kafa boşaltmak için okunur. sanırım böyle demiştim.

ah Evren o kadar özeniyorum ki sizin kütüphane olayına. şu gavurların hep dandik alışkanlıklarını alıyoruz. gavurun iyi yönlerini hiç almıyoruz, çok kızıyorum. buraya gelsen ne biçim paralel evren yaparız yav:)